Monday, February 22, 2016

Gelin Silvan’ı Silvanlılarla birlikte yeniden inşa edelim!

Gelin Silvan’ı Silvanlılarla birlikte yeniden inşa edelim!

12 günlük sokağa çıkma yasağının ardından Silvan yıkık yanık. Silvan’dan medyaya düşen görüntüler Kobane’yi, 2. Dünya Savaşı sonrası Berlin’i, Paris’i  aratmıyor. Bir farkla. Burada devlet vatandaşına bombayı yağdırdı.  Silvan halkını düşman olarak gören devlet güçleri, şehirden çekilirken de duvarlara tehdit izlerini bıraktı. Güvenlik güçlerinin Silvan duvarlarına bıraktığı tehditkâr aşağılayıcı yazılar, aslında neler yaşandığının kısa bir özeti gibi:

“Devlet geldi”
“Türkün gücünü göreceksiniz”
“Türksen övün, değilsen itaat et”
“Kan koksun buram buram”
“Yeşil de burada”
“T.C. ne derse odur”
“Kızlar geldik, ininize girdik”
“T.C. burada piçler nerede”
“Kurdun dişine kan deydi korkun”
“Kanımız aksa da, zafer İslamındır, Esedullah Timi”
Şu kadarını söyleyeyim, Silvan duvarlarında yazılanlar bunlarla sınırlı değil. İnsanların, kurumların özel çabalarıyla basına yansıtılmamış olan daha korkunç yazılar da var. Bu savaş düşündüğünüzden çok daha kirli.
On binlerce Silvanlı göç etti, çoğu geçici olarak başka mahallelerde ya da il merkezlerinde yaşayan yakınlarının yanına sığındı.  Evleri yakıldı yıkıldı, bahçesine, temeline bomba konularak bizzat uçurulan evler bile var Silvan’da.
Silvan bunları yaşarken çoğumuz bir şey yapmadık, kimimiz yapmak istedik ama yapamadık. Belki de ne yapacağımızı bilemedik!
Ama şimdi yapabileceklerimiz var! En azından Silvan’ın yaralarını daha çabuk sarması için yapabileceklerimiz var!
Silvan’a acil inşaat malzemeleri lazım!
Diyarbakır’da birçok insan Silvan’a yardım için çırpınıyor.  Diyarbakır Suriçi’nde Silvan’a nasıl yardım edilebileceğini tartışırken, el arabasında portakal satan bir adam bizlere kızıyor:
“Bırakın oraya buraya seslenmeyi. Hepimiz elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Bak ben şimdi 2 kilo portakal sattım, ben onun parasını Silvan’a yollayacağım, sen ceketini yollayacaksın, öbürü bir kilo boya yollayacak.”
Silvanlıların evlerini baştan kurabilmeleri için boyaya, sıvaya, inşaat malzemelerine, halıya, mobilyaya, beyaz eşyaya, ev malzemelerine ihtiyacı var… Bu sabah görüştüğüm Silvan Belediyesi Eş başkan Vekili Zuhal Tekiner şöyle diyor:
“Silvan’da yasağın ilan edildiği Tekel, Mescit ve Konak mahallelerinde yaşayan tüm vatandaşların evlerinde yüzlerce delik açılmış. Evlerinin tekrar yaşanabilir hale getirilmesi gerekiyor. Kış gelmeden en öncelikli konu bu, acil inşaat malzemeleri lazım. Bu malzemeleri yollamak isteyenler, Silvan’a destek olmak isteyenler direkt belediyemizle irtibata geçebilirler.”
Türkiye’nin insanlarına çağrım var!
Türkiye halklarına, Türkiye’nin insanlarına buradan çağrım var!
Türkiye’nin akademisyenleri!
Daha iyi bir dünya için, daha iyi nesiller için sürekli tahtalara yazdınız bilgileri. Şimdi gelin bu kez hep beraber silelim Silvan’ın duvarlarındaki ortak geleceğimizi karartan yazıları! Bu sefer silerek ders verin öğrencilerinize!
Türkiye’nin sanatçıları!
Gelin beraber o resimleri silip yerlerine Silvanlılarla birlikte umudumuzu besleyecek resimleri çizelim! Şarkılarımızı Silvan’da beraber söyleyelim, Silvanlı çocuklarla umut filmlerimizi çekelim!
Türkiye’nin yazarları, çizerleri!
Gelin hep beraber duvarlara “Devlet geldi” diye yazan bu korkunç “devleti” silelim Silvan’dan. Böylesi bir devleti kabul etmediğimizi gösterelim gelecek nesillere!  Silvan bir örnek olsun beraber ortak bir yaşamın inşasına!
Türkiye’nin kadın örgütleri, kadınları!
Silvan’ın duvarlarındaki cinsiyetçi yazıları kabul etmeyelim! Silvanlı kadınlara yapılan saldırıyı ve aşağılanmayı Türkiyeli kadınlar olarak kabul etmeyelim! O yazıları tüm kadınlar beraber boyayalım, yerine kadın erkek eşit, özgür yeni bir dünya koyalım!
Çocuk dernekleri, grafiticiler, Türkiye’nin gençleri, öğrencileri, esnafı, mühendisi, doktoru, işçisi, öğretmeni, güzel insanları! Hepinize sesleniyorum:
Gelin Silvan’la beraber olalım. Silvan’a yapılanları kabul etmeyelim! Silvan’ın çocuklarıyla birlikte, duvarları güzel grafitilerle dolduralım. Bunu yapan kötülüğe beraber cevap verelim!  Onlara “siz yıkabilirsiniz, ama biz buradayız, yeniden inşa edeceğiz, yaralarımızı saracağız” diyelim! Siz Silvan’ı yıkabilirsiniz, ama bizim ortak geleceğimizi yıkamazsınız diyelim! Siz yıksanız da biz hep yeniden kuracağız bu yaşamı diyelim!
Bu vahşeti, bu zulmü yapan insanlara söyleyecek bir çift sözümüz olmalı! Silvan halkı nezdinde bu duvar yazılarıyla Kürtlere mesaj veren devlete, bizlerin de Türkiye’nin eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden, adaletten yana insanları olarak vereceğimiz bir mesaj olmalı! Onlar hala yıkmaya devam ederken, bizim söyleyeceklerimiz olmalı!
Sizleri Silvan’ın yeniden inşasına çağırıyorum!
Sizleri bu duvarları güzelleştirmeye çağırıyorum!
Sizleri yıkılan bu evleri baştan kurmaya çağırıyorum!
Sizleri Silvanlılarla dertleşmeye çağırıyorum!
Sizleri benim ve diğer Kürtlerin bu ülkeye ilişkin gittikçe azalan umutlarımızı tekrar yeşertmeye çağırıyorum!
Sizleri Silvan’ın yaralarını sarmaya çağırıyorum!
Sizleri hiç değilse 2 kilo portakalınızı Silvan’a yollamaya çağırıyorum!
Nurcan Baysal
*As published in T24 on 19.11.2015

No comments:

Post a Comment