Monday, September 7, 2015

Bölgedeki kalaşnikof, helikopter, TOMA seslerinden seni duyamıyoruz 'kardeş'!

Bölgedeki kalaşnikof, helikopter, TOMA seslerinden seni duyamıyoruz 'kardeş'!

Erdoğan bu sefer de memleketi Rize’den kükremiş! Rize’den “Kürt kardeşlerine” sesleniyor. “Kürt kardeşlerim, gücünü terör örgütlerinden alanlarla mı yürüyeceksiniz?” diye soruyor. Cumhurbaşkanı Rize’deki Kürtlere mi, yoksa Metinerlere mi sesleniyor onu bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki biz onun sesini Bölgeden duymuyoruz!
Erdoğan “Kürt kardeşlerine” seslenirken, tam da o sıralarda özel timler Diyarbakır Sur ilçesinde insan avına çıkmıştı.
Üstüne Türk bayrağını geçiren özel tim, Kürt halkına sömürge olduğunu bir kez daha hatırlatmaya çalışmakla meşguldü. Tıpkı 90’larda panzerlerin üzerine bayrağı geçirip, sonra o panzerle Kürdün kafasını ezdikleri gibi… İşte böyle kirletildi bu bayrak.
Erdoğan “Kürt kardeşlerine” seslenirken, Silvan’da analar Erdoğan’ın üstlerine saldırttığı polisler çocuklarını katletmesin diye ellerinde sopalarla mahallelere çıkmışlardı. Çocuklarını ölümden korumanın yollarını arıyorlardı.
Erdoğan Rize’de halka “90’ları biz bitirdik” derken, güvenlik kuvvetleri Varto’da 90’ları aratmayacak şekilde utanmazca, onursuzca, vahşice, zalimce işler yapmaktaydı. Öldürdükleri kadın gerillanın cesedine işkence yaptıktan sonra, çırılçıplak sokak ortasına bırakmışlardı.
Erdoğan Rize’de “Kürt kardeşlerine” seslenirken, kendi verdiği emirle, “kardeşlerinin” evi, yuvası yakılıyordu. Cizre’den, Dersim’e, Silopi’ye birçok eve ateş düşüyor, dağlarımız, ormanlarımız yanıyor, köylerimiz boşaltılıyor, birçok yerde güvenlik bölgesi ilan ediliyordu.
Erdoğan Kürtlere seslenirken, Kürdistan sokaklarından ise ağıtlar yükseliyordu. Erdoğan’ın emriyle başlatılan savaşta öldürülen Kürtlerin evlatlarının cenaze törenlerinde  bile Hakkari’de insanlar taranıyordu.
Kürtler Silopi’de polisler mahallelerine giremesin diye hendekler kazıyordu. 23 tane ana Mürşitpınar kapısında haftalardır bekleyen çocuklarının cenazelerini sıcaktan kokmadan alabilmek için ağlıyordu.
Bölgeden kan, gözyaşı sesleri yükseliyor, yıllardır sokaklarımızda garip bir tınıya dönüşen ağıtlara karışıyordu.
Velhasıl Cumhurbaşkanı!
Sen “Kürt kardeşlerine” sesleniyorsun ama, bizler Bölgeye yolladığın kalaşnikof, helikopter, TOMA seslerinden seni duyamıyoruz “kardeş”!
Bu arada bilesin, biz senin gibi zalimin “kardeşliğini” de kabul etmiyoruz, “kardeş”!
Nurcan Baysal
*As published in T24 on 17.08.2015

No comments:

Post a Comment