Eserinle övün Türk İslamcısı! Muhakkak ki yerin cennettir!

Başlıktaki bu sözleri yazar, belgeselci Ümit Kıvanç’ın bir tweetinden aldım. Ümit Kıvanç geçen hafta Samsun ve Aşkale’de Kürt işçilere yapılan ırkçı saldırılara ilişkin paylaşılan kanlar içindeki Kürt işçilerin resimleri üzerine yazmıştı bu tweeti.

Türk İslamcısının övüneceği şeyler çok fazla:

10 aydır Kürt illerinde devam eden, hukuksuzca ilan edilen sokağa çıkma yasaklarından başlayabiliriz mesela. Aslında bunun adını artık değiştirmek, sokağa çıkma yasağı yerine başka bir kavram kullanmak gerek. Çünkü bu sokağa çıkma yasağı elektriksiz, susuz, aç bırakılmak, tankla-topla bombardımana tutulmak demek.

Evin en karanlık köşesine aylarca çocuklarınla sığınmak, kapıya pencereye çıkamamak demek. Yine de ölebilmek demek. TİHV’in 20 Nisan tarihli raporuna göre sokağa çıkma yasakları sırasında katledilen sivillerin 200’ü kendi evlerinin içinde katledildiler. Tıpkı 2 Ocak’ta Diyarbakır’da, bir pazar sabahı, evinde, çocuklarıyla yer sofrasında kahvaltı yaparken, gelen havan topuyla başı koparak çocuklarının yanında can veren 39 yaşındaki Melek Apaydın gibi. Övün Türk İslamcısı, genç bir kadının evine kadar girip çocuklarının yanında kafasını koparabildiğin için!

Şırnak, Nusaybin, Yüksekova, Sur, İdil, Silopi’nin yıkık resimlerine bakarak da övünebilirsin! 5000 yıllık memleketim Sur’un son haline bakarak, kiliselerin, camilerin nasıl yakılıp yıkıldığına bakarak övün mesela. 500 yıllık Dört Ayaklı Minare’nin üstüne çekilen Türk bayrağıyla övün. Havadan bombalanan Silvan’la övün!

Dahası da var Türk İslamcısı. Kürt kadınların teşhir edilen çıplak ölü bedenleriyle övün! Cenazesini yerde sürüklediğin Hacı Birlik ile övün! İsa Oran ve Mesut Seviktek ve daha nice gençlerin aylarca yerde bırakılan gencecik ölü bedenleri ile övün mesela! Geçen ay Yüksekova’da kediler tarafından bağırsakları yenen genç ölü bedenle övün! Alnından tek kurşunla öldürülen 3 aylık Miray bebekle övün! Beyaz bayrak taşımasına rağmen katledilen Miray bebeğin 80 yaşındaki dedesini öldüren zihniyetle övün! Cizre’de bodrumlarda yakılan gençlerin çığlıklarıyla övün! Su çığlıkları arasında ölen insanlara bir bardak su vermemekle övün!

Övün Türk İslamcısı!

Geçen Eylül ayında, İstanbul Kağıthane’de otobüs beklerken annesiyle Kürtçe konuştuğu için katledilen Sedat Akbal ile övün! Fethiye’de yaşayan Kürt çiftçi İbrahim Çay’ı evinden alarak döven ve  zorla Atatürk büstünü öptüren bir komşuluk yarattığın için övün!

Bombalanan mezarlıklar, bölgede yaşanan zulmü dile getirdiği için cezaevine konulan imamlarla övün! Örgüte yardım ve yataklıktan cezaevine konulan 77 yaşındaki “Sise kod adlı terörist” ile  övün. Binlerce insanın kaybedilmesinden sorumlu JİTEM’i JÖTEM yapabildiğin için övün!

On binlerce insanı katleden, binlerce kadın ve çocuğu köle pazarlarında satan IŞİD canilerine verdiğin destekle övün! Roboski’de katledilen 19’u çocuk 34 kişiyle övün! Cezaevine tıktığın Kürt siyasetçilerle övün, Kürt halkının temsilcilerini meclisten atmaya çalışmakla övün!

Övün Türk İslamcısı! Böylesi vicdansız bir toplum yaratabildiğin için. 152 kişinin yakılarak katledildiği bodrumların duvarına “aşk bodrumda yaşanır güzelim” diye yazabilen evlatlar yetiştirebildiğin için!

Koca bir toplumu bir koyuna çevirebildiğin için kendinle ne kadar övünsen azdır elbet!

Muhakkak ki yerin cennettir! Şüphe yok!

Nurcan Baysal

*As published in T24 on 14.05.2016