Saturday, January 2, 2016

Üçüncü göz olmadan çözüm sürecinde yol almak artık çok zor


Üçüncü göz olmadan çözüm sürecinde yol almak artık çok zor

Leyla Zana’dan önemli bir çağrı var. Zana 2 hafta önce Strasboug’ta yaptığı konuşmada tarafların tekrar masaya dönmesi gerektiğini, ancak masaya dönerken mutlak surette üçüncü bir gözün olmasını, tüm tarafların onay vereceği, kabul edeceği, mutlak bir üçüncü göze ihtiyaç olduğunu belirterek şöyle söyledi:  “Üçüncü göz olmadan yol almak alabildiğine zorlaşmıştır”.
Leyla Zana’ya katılmamak mümkün değil. Eğer tekrar masaya dönülürse, PKK’nin 7 Haziran önceki koşullarda masaya dönmesi artık çok zor, masaya dönüş için çok daha sıkı tedbirler isteyecektir PKK ve bunların başında da üçüncü göz geliyor.

Geçen yıl Demokratik Gelişim Enstitüsü’nün düzenlediği geziyle gittiğimiz Dublin’de barış sürecinde bizzat yer almış siyasetçi, bürokrat, sivil toplum çalışanı, din adamları gibi toplumun çeşitli katmanlarındaki  insanlardan sürece ilişkin deneyimlerini dinleme şansı bulmuştuk. Görüştüğümüz tüm kişiler tek başına İngiltere ve/veya İrlanda’nın barış süreci yürütmesinin mümkün olmayacağını, üçüncü bir tarafın katılımının süreci kolaylaştırdığını belirtmişlerdi. Dublin’de görüştüğümüz müzakere sürecinde yer alan eski İrlanda Dışişleri Balanı Liz O’Donnell 3. taraf olarak ABD’nin müzakere sürecinde oynadığı rolün önemine şöyle değinmişti:
“ABD’nin barış sürecimize dâhil olması idealist bir müdahaleydi. Clinton bir konuşma yaparak ‘İrlandalıların tekrar mutlu olmasını  istiyoruz’ dedi ve sürece başkanlık etmesi için ABD Senatör Mitchell’i atadı. Mitchell, bir yargıçtı, çok saygın bir insandı, siyasi bir zekâ kattı müzakerelere. Tarafsızdı, çok sıkı bir oturum başkanıydı. Hem İngilizler hem İrlandalılar için zor bir adamdı. Müzakereler başladı, müzakerelere karşılıklı bir saygı unsuru katmaya çalıştı. İnsanların önce birbirlerine bağırmayı kesmeleri gerekiyordu. Çok saygıdeğer politikacı ve hâkim olması nedeniyle, taraflar odada o olduğu için daha saygılı olma gereği duydu, Mitchell’in varlığı kabalığı engelledi.”
Senatör Mitchell’e de başlangıçta itiraz vardı. Birçok kişi Mitcehell’in ABD’li olması nedeniyle, barış sürecinde İrlandalılardan yana taraf tutacağını düşünüyordu. Ancak Mitchell taraf tutmayacağını çok hızlı gösterdi. Önemli bir özelliği süreçte herkesi konuşturmasıydı. Herkesin sözünün kesilmeden konuşmasını sağlıyor, buna paralel sürecin net adımlarla ilerlemesini de sağlıyordu.  O’Donnell görüşmemizde kısaca“ABD’nin katılımı olmasaydı İrlanda olarak bugün bu noktada olmazdık” demişti.
Üçüncü göz meselesi sadece İrlanda barış sürecine has değil elbette. Dünyada devam eden birçok barış sürecinde farklı şekilde üçüncü gözler olmuştur. Bu yapılar bazen üçüncü bir ülke, kimi zaman uluslararası heyet, kimi zaman uluslararası saygın bir kişilik, kimi zaman yerel ülke içinden bağımsız bir yapı şeklinde olmuştur.  Bu tarz yapılar sadece süreci izleyip gözlemekle yetinmez, çoğu zaman tanıklık da ederek sürecin ilerleyip ilerlemediğine bakarlar. Hatta bazen sürece hakemlik ederler. Süreç içerisinde oluşacak muhtemel krizlerin rahat atlatılmasını sağlarlar.
Son birkaç yıldır PKK 3. bir tarafın müzakerelerde gözlemci olması talebini dile getirdi. Türkiye’de hükümet yetkilileri ise bu öneri her gündeme geldiğinde buna şiddetle karşı çıkarak olamayacağını belirttiler. Geçen yıl Arınç “Üçüncü Göz beşinci göz meselesi yok” diyerek öneriye hükümet olarak duydukları tepkiyi uzun uzun dile getirmişti. Başbakan Davutoğlu da yine geçen yıl Kasım ayında bu öneriye sıcak bakmadığını şu sözlerle belirtti:Yabancı göz yani üçüncü göz diye bir şey söz konusu değil. Dışarıdan bir göz olamaz. Zaten Oslo’da denedik.”
Çözüm sürecini sık sık “özgün” ve “yerli” yürütmek istediğini dile getiren AKP, “yerli” de olsa üçüncü göz işlevi görebilecek, kimi zaman taraflar arasında hakemlik yapabilecek bir yapıya hiçbir zaman sıcak bakmadı. İstediği zaman istediği şekilde kullanabilmek için, AKP çözüm sürecinin her zaman kendi tekelinde kalmasını yeğledi.
Ancak birkaç ay içerisinde sürecin hızla geriye dönmesi, üçüncü gözün gerekliliğini tekrar ortaya koyuyor. Bunca ölümden, bunca bombalama ve yakıp yıkmadan sonra PKK’nin eski koşullarla masaya dönmesi kolay değil. Müzakereler için oluşturulacak bir üçüncü göz masanın tekrar kurulmasını da hızlandıracaktır.
Nurcan Baysal
*As published in T24 on 20.10.2015

No comments:

Post a Comment