Friday, October 31, 2014

Bir köy nasıl yakılır?


Bir köy nasıl yakılır?

“Doğu’da yakılan köyler” hep duyulan ama zamanla bir istatistiğe dönüştüğü için üzerinde yeterince düşünülmeyen bir konu.
Öncelikle yanlış bilinen bilgilerle başlayalım. Çoğumuz yakılan köylerin dağ başında, yerleşim yerlerinden uzak, ıssız, çorak yerler olduğunu düşünürüz. Ama benim gördüklerim öyle değildi. Büyük yerleşim yerlerine 15-20 dakikalık mesafelerde, yemyeşil, yanında Van gölü olan, cennet parçasıydı bu köyler. Bunlardan birinin hikayesini anlatayım size, Çorsin Köyünü (1).

Tuesday, October 28, 2014

Kobanê Düşerse, Nereye Düşer?


Kobanê Düşerse, Nereye Düşer?

Kürt Yazarlar Derneği, ismindeki “Kürt” sözcüğünden dolayı epey bir uğraştan  sonra “Kürt Yazarlar Derneği” ismiyle 2004 yılında  kurulabildi. Türkiye’de isminde “Kürt” sözcüğüyle kurulabilen ilk derneklerden.

Thursday, October 23, 2014

“Bugün kardeşliğin inşa zamanıdır”

“Bugün kardeşliğin inşa zamanıdır”

Kurban Bayramının son günü Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneğinin (DİSİAD)  yardım kamyonlarıyla birlikte Suruç’a hareket ediyoruz. Kamyonların içinde binlerce kışlık ayakkabı, çorap, iç çamaşır, kazak, ped ve çocuk bezi var.
Kamyonun ardı sıra gittiğimiz minibüsteki 10 işadamının yüzlerinde derin bir endişe var. Birkaç gündür gergin olan Diyarbakır’da dün gece ufak çaplı olaylar başladı. Minibüsteki tüm Kürt işadamlarının aklı ve kalbi Kobane’de:

Wednesday, October 15, 2014

Bugün bayram mıydı?


Bugün bayram mıydı?

Bugün aslında Suruç’u yazacaktım. Ancak sabah yardım dağıtımına gittiğim Suruç’tan akşamüzeri eve dönerken, yavaş yavaş twittera memleketin karıştığı haberleri de düşmeye başladı.

Saturday, October 11, 2014

“Biz Ölülerimizin Kemiklerine Bile Çok Seviniyoruz”

“Biz Ölülerimizin Kemiklerine Bile Çok Seviniyoruz”

Akşam geç vakitte Almanya’da yaşayan Kemal Pir’in yeğeni Ziya Pir’den bir telefon alıyorum. Babalarının kemiklerini arayan iki kız kardeşin yarın Almanya’dan Diyarbakır’a geleceğini ve onlara yardımcı olmamı rica ediyor.
İbrahim İncedursun’un kızları Yeşim ve Derya İncedursun ile böyle tanışıyorum.

Boks Ringlerinden Dağlara Uzanan Yaşam

Wednesday, October 1, 2014

Ezidiler: Kürtler bize sahip çıktı, ölürsek de beraber öleceğiz

Ezidiler: Kürtler bize sahip çıktı, ölürsek de beraber öleceğiz

“Kaderimizi Bekliyoruz”
Sıcak bir güne uyanıyoruz. Silopi’ye henüz sonbahar gelmemiş. Silopi toprak yolları, yol kenarlarına terk edilmiş bozuk kamyonlarıyla bugün gözüme daha da yoksul görünüyor. Êzidi kampına gitmeden önce Belediyeye uğruyoruz. Silopi Belediyesinde bizleri Belediye Başkanı Seyfettin Aydemir ve Eşbaşkan Emine Esmer karşılıyor.

Ezidiler: 74. Ferman; Bizi sadece IŞİD değil, komşularımız katletti

Ezidiler: 74. Ferman; Bizi sadece IŞİD değil, komşularımız katletti

Irak Kürdistan’ına ilk kez araçla geçeceğim. Sınıra çok rahat ulaşıyoruz, hiç trafik yok. Yanımdaki arkadaşım İŞİD saldırılarından önce burada uzun tır ve kamyon kuyrukları olduğunu ve kapıda en az 4-5 saat bekletildiklerini söylüyor.
Sınırdaki tek kadınım. Burada olmamı garipseyen bakışları üzerimde hissediyorum. İşlemlerimizi hızla yaparak, arabamla sınırın Türkiye tarafını geçiyorum. Irak Kürdistan’ına geçtiğim anda sınırda ve güvenlikte çalışan birçok kadını görmek beni rahatlatıyor. Kadın güvenlik görevlileri de benim gibi Amed’den kendi arabasıyla gelmiş bir Kürt kadını görmekten memnun olarak işlemlerimi hızlandırıyorlar. Beni bekleyen Asayiş Müdürünün yanına geçiyorum.