Dehşet içinde yaşıyor gibiyiz. Gözümüz, kulağımız sürekli haberlerde. Günlerimiz ve saatlerimiz “Bugün hangi yayın organları kapatıldı, kimler gözaltına alındı, kimler işsiz kaldı, nerede kaç kişi öldü…” bunları takip etmekle geçiyor.
Dün Azadi TV, Özgür Gün TV, Jiyan TV, Zarok TV mühürlenmişti. Bugün de Hayatın Sesi ve İMC TV stüdyoları polis tarafından basılarak mühürlendi. Özgür Radyo'ya polis baskın düzenledi ve 17 kişiyi gözaltına aldı. Radyonun yayınları kesildi.
Hükümet darbecilerle uğraşmak yerine, toplumsal muhalefet kesimlerine, Kürtlere, Alevilere ve barış isteyenlere baskı uygulamaya başladı. Tüm muhalif sesler tek tek kesilmeye çalışılıyor. Peki, bu sesler kesilince sorun çözülüyor mu?
Medyadan Cizre’de, Sur’da, Yüksekova’da, Gazi Mahallesi'nde… Neler olduğu öğrenilemeyince, bunları olmuyor gibi mi sayacaksınız?
Zarok TV’yi kapatınca Kürt çocuk Kürtçeyi öğrenemeyecek mi, yoksa öfkelenerek Kürtçeyi öğrenmek için daha çok mu çaba sarf edecek?
Jiyan TV kapatılınca Zazaca yok mu olacak, yoksa Zazalar dil ve kültürlerine artık daha mı çok sarılacak?
Genişletelim. Mesela 15 milyon Kürt'ü medyada göstermeyince, biz yok mu olacağız?
Kürt illerinde yaşananlar bilinmeyince, savaşın şiddeti azalacak mı, daha mı az evlat ölecek?
Ya da her gün yapılan bu baskı ve zulümler karşısında, Kürtler haklarından, davalarından, özgürlük, adalet, eşitlik taleplerinden vaz mı geçecek?
İktidardakilere sormak lazım:
Bunca baskı ve zulümden nedir beklentiniz?
Artık Kürtler sizi daha mı çok seviyorlar? Sizden daha mı çok korkuyorlar? Kürtler artık hak ve özgürlük taleplerinden vaz mı geçtiler?
Ben bu halkın bir ferdi olarak söyleyeyim:
Kürtlerin davası haklı bir davadır. Zaman zaman baskı süreçlerinde hak ve özgürlüklerde geriye gidiş olsa da uzun vadede tarih bize gösteriyor ki her haklı mücadele sonunda kazanır. Kürtler siz görmek istemeseniz de buradadırlar, hiçbir kanal göstermese de onlar dillerini, kültürlerini özgürce yaşamanın mücadelesini vermeye devam edecekler.
Bazılarımızın sesi daha çok, bazılarımızın daha az çıkabilir. Hatta bazen öyle bir baskı yapabilirsiniz ki tüm sesleri yok ettiğiniz hülyasına bile kapılabilirsiniz. Ama yanılırsınız. İnsanlar iç konuşmalarına devam ederler. Baskı yeni mücadele yöntemleri ortaya çıkarır. Mücadelenin yolları çeşitlenir, hatta zamanla tekrar artar.
Sormak isterim iktidara:
Siz bu kanalları ve radyoları kapatarak Kürt sorununu çözebileceğinizi mi sanıyorsunuz?
Kürt çocukları Kürtçe konuşamadığı zaman, bu ülkenin diğer çocukları daha mı mutlu olacaklar?
Nurcan Baysal
*As published in T24 on 05.10.2016
No comments:
Post a Comment