"Açlık Oyunları"nı izlemek!

Bölgede cenazelerin bile gömülemediği günlerden geçiyoruz. Şuana kadar gömülemeyen 10-12 arasında cenaze olduğu belirtiliyor. Bu cenazelerin bir kısmı evlerde, bozulmaması için üstlerine buz kalıpları bırakıyor aileleri. Kimisi de sokaklarda öylece duruyor.

Bunlardan biri de 57 yaşındaki, 11 çocuklu Taybet İnan’ın cenazesi. Taybet İnan’ın cenazesi tam 1 haftadır, Silopi’de, öldürüldüğü yerde, bir sokağın ortasında öylece duruyor.

“Öylece sokakta yatıyor annem”

Dün Özgür GÜN TV’ye telefonla katılan Taybet İnan’ın oğlu Ömer İnan anlatıyor:

“6 gün önce, babam, annem ve amcam akşam üzeri saat 8 sırasında kapı önündelerken, bir aracın içindeki özel timler tarafından atılan kurşunla amcam yaralandı, o şekilde yaralı halde sabaha kadar evde beklediler. Sabah artık amcamın durumu ağırlaşmıştı, annemler hastaneye kaldırmaya karar verdiler, yaralı amcamı alıp dışarı çıktılar, o sırada özel harekât timleri tekrar taradılar, annem orada vefat etti, yolun üstünde kaldı. Annem 6 gündür o yolun üzerinde…

Babam o halde yaralı amcamı tekrar eve geri taşımaya çalışıyor ve tekrar tarıyor özel timler, babam yaralanıyor ama evin kapısına ulaşıyorlar. 3 gündür babamdan da haber alamıyoruz. Amcamın da vefat ettiği söyleniyor. Annemin cenazesi de 6 gündür hala vefat ettiği yolun üzerinde. Öylece, sokakta duruyor annem.

Annemin cenazesi için arıyoruz kurumları, yerden almak için, bize 112 diyor ki, alabilirsiniz ama biz can güvenliğinizi sağlayamıyoruz. Can güvenliği sağlanmadan nasıl gidip cenazeyi alabiliriz ki… Beyaz bayrak kaldırdığımızda bile saldırıyorlar. Beyaz bayraklılara bile saldırıldığı bir ortamda kim bu cenazeyi kaldırabilir ki…

İki devlet arasındaki savaşın bile bir kuralı vardır. Bir yerde biri beyaz bayrak kaldırdığı zaman kimse ona saldıramaz. Biz böyle vahşi bir devlette yaşıyoruz. Biz böylesine barbar bir devlette yaşıyoruz. Sivil halka savaş açmış bu devlet. YDG-H’lılarla savaşıyorum diyor ama öyle bir şey yok ortada. Devlet halka savaş açmış. Sabahtan beri uçaklarla Silopi semalarında gidip geliyorlar. Devlet halka tankla topla saldırıyor. 6 gündür annemin cenazesi bir sokağın ortasında…

Cenazemizi nasıl kaldıralım? Şuan bile top atıyorlar. Kime karşı bu savaş? Devlet Kürt halkına savaş açmış! Dünya bilsin bunu. Dünyayı bu vahşete sesiz kalmamaya çağırıyorum. Bu vahşettir. Filistin’de bile insanlar yaralandığında, öldürüldüğünde hastaneye götürülebiliyorlar. Bir de diyor ki ben Müslüman bir ülkeyim. Müslümanlıkla ne alakan var senin…”

Taybet İnan’ın resmine şöyle bir bakın. Size “terörist” diye lanse edilen, 45 günlük bebekten 70 yaşındaki insanların ölü bedenlerine bir dakika bakın. Ve siz hala bu masala inanıyorsunuz, öyle mi?

Gerçeği siz de biliyorsunuz! Size yutturulmaya çalışılanın doğru olmadığını biliyorsunuz. Ama bilmeniz bir şey değiştirmiyor. Bilmeniz harekete geçmenizi sağlamıyor. Tıpkı 90’lar gibi, hatta daha vahim. Ülkenin bir bölümündeki insanlar katlediliyor, diğer bölümündeki insanlar “Açlık Oyunları” izler gibi bu katliamları izliyor!

Ama bu sefer kendinizi kurtaramayacaksınız! Bu ateş hepimizi yakacak!

Yüzyıldır zulme, baskıya, yoksulluğa mahkum edilen, tüm hakları elinden alınan, insanları birbirine kırdırılan, yaşamak için direnmekten başka şansı kalmayan Panem’in halkı Capitol’e karşı çoktan ayaklandı. 

Nurcan Baysal

*As publihed in T24 on 25.12.2015